Wundt'un Leipzig Üniversitesi'nde yaptığı laboratuvar çalışmaları ve kullandığı yöntem, psikolojide yapisalcilik adı verilen yaklaşımın öncülünü oluşturmuştur.
Bu çalışmalarda Wundt, insanların değişen bir uyarıcıya nasıl tepki verdiği konusuna odaklanmıştır. Bu bağlamda uyarıcı, organizmanın duyumsayacağı herhangi bir olay, durum, kişi ya da nesne olabilir. Wundt, uyarıcıya maruz kalan denekler-den, kendi zihinlerine konsantre olmalarını, yani kendi içlerine bakmalarını ve o andaki değişen duyum ve düşüncelerini rapor etmelerini istemiştir. Wundt'un kullandığı bu yönteme içebakı,s denir. Böylelikle Wundt, insanın zihinsel deneyimini olabilecek en küçük parçalara bölerek, onu oluşturan temel elementleri saptamaya çalışmıştır: duyma, görme, hatırlama, hissetme ve düşünme gibi (Uba ve Huang, 1999). Örneğin, bir muza baktığımızda hemen düşündüğümüz şey, "işte bir meyve, soyup yenilecek bir şey" olabilir. Oysa, Wundt'un bakış açisindan, gördüğümüz sadece uzun, sarı bir nesnedir; düşünce ise geçmiş deneyimlerle kurduğumuz bağlantıdır (Morris, 2002).
Bu çalışmalarda Wundt, insanların değişen bir uyarıcıya nasıl tepki verdiği konusuna odaklanmıştır. Bu bağlamda uyarıcı, organizmanın duyumsayacağı herhangi bir olay, durum, kişi ya da nesne olabilir. Wundt, uyarıcıya maruz kalan denekler-den, kendi zihinlerine konsantre olmalarını, yani kendi içlerine bakmalarını ve o andaki değişen duyum ve düşüncelerini rapor etmelerini istemiştir. Wundt'un kullandığı bu yönteme içebakı,s denir. Böylelikle Wundt, insanın zihinsel deneyimini olabilecek en küçük parçalara bölerek, onu oluşturan temel elementleri saptamaya çalışmıştır: duyma, görme, hatırlama, hissetme ve düşünme gibi (Uba ve Huang, 1999). Örneğin, bir muza baktığımızda hemen düşündüğümüz şey, "işte bir meyve, soyup yenilecek bir şey" olabilir. Oysa, Wundt'un bakış açisindan, gördüğümüz sadece uzun, sarı bir nesnedir; düşünce ise geçmiş deneyimlerle kurduğumuz bağlantıdır (Morris, 2002).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder